Türkiye genelinde yaklaşık 28 bin aile hekimi bu hafta boyunca iş bıraktı! Peki, binlerce aile hekimi neden iş bıraktı ve ne istiyor?
Türk Tabipleri Birliği ve toplam 15 aile hekimi, hemşire ve sağlık
çalışanı sendikası, derneği ve federasyonunun altına imza attığı “Eziyet
Yönetmelikleri değil, Sağlığa Bakan istiyoruz!” başlıklı bildiride Ekim ayında
çıkarılan Aile Hekimliği yönetmeliğinin halkın sağlığını, doktorların ve sağlık
emekçilerinin özlük haklarını ve çalışma koşullarını kötüleştirdiği
vurgulanıyor. Bildiride ayrıca Aile Hekimliği Kanunu’nda yapılacak değişiklikle
aile hekimliklerinde sunulan sağlık hizmetlerinin piyasa dinamiklerine tam
olarak teslim edileceği ve aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporların
ücretli hale getirileceği belirtiliyor.
Yasa teklifi mecliste kabul edilirse hastaların hastanelere
ödeyeceği katılım payı artacak ve vatandaşın cebinden sağlık hizmeti alabilmek
için daha fazla para çıkacak. Hasta aile hekimlerinden sevk alırsa hastanelere daha
az katkı payı ödeyebilecek ancak bu defa da çıkarılan yönetmeliğe göre hastanelere
yaptığı sevk nedeniyle aile hekimlerinin geliri kesilecek. Yani hastaneye sevkini
isteyen hasta ile aile hekimleri karşı karşıya gelecek.
Aile hekimleri, görüş ve önerileri yok sayılarak
çıkarılan yönetmeliğin iptaliyle birlikte aile hekimliğinde güvencesiz ve
kadrosuz istihdama da son verilmesini talep ediyor. Baktıkları hasta sayısına ve
performansa dayalı olmayan, tek kalemde kendilerine ödenecek ve insanca
yaşamaya yetecek düzeyde maaş talepleri de bulunuyor. Talepleri gerçekleşmezse
iş bırakma eylemlerini sürdüreceklerini de vurguluyorlar.
Türk Tabipleri Birliği ve 15 meslek örgütünün yayımladığı bir diğer
bildiride ise çıkarılan yönetmelikle aile hekimlerinin tedavi bağımsızlığına
müdahale edilerek uygun gördükleri ilaçları reçete etmesinin engellendiği
belirtiliyor. Yönetmeliğin aile sağlığı merkezlerinin sayısının ve
donanımlarının artırılarak güçlendirilmesi için bir düzenleme getirmediğine de
dikkat çekiyor.
Başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere 15 meslek örgütünün
bildirisi Sağlık Bakanlığı’na sağlık sistemiyle ilgili birbirinden önemli
soruları da yöneltiyor: “Madem halkın
sağlığını ve sağlık emekçilerinin iyiliğini düşünüyorsunuz, bu kadar kanun
teklifi ve yönetmelikler içinde neden yeni doğan bebeklerin ticari çeteler
elinde ölmesini engelleyecek düzenlemeler, örneğin SGK’nın özel hastanelerden
hizmet almasını durduran düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden deprem bölgesinde
gebelerin, küçük çocukların kötü beslenmeden kaynaklanan gelişme geriliğini
önleyecek düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden 21. yüzyılda boğmacadan bebeklerin
öldüğü ülkemizde aşılamayı geliştirecek düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden
sağlıkta şiddeti önleyecek düzenlemeler yapmıyorsunuz”
Ekonomik Güç Dergisi Haber Merkezi