“SGK sağlık soruşturmalarını sümen altı ediyor! Raporlar SGK müfettişlerine iade ediliyor! Müfettişler hakkında soruşturma açılıyor!”

Gazeteci Fatih Altaylı, fatihaltayli.com.tr uzantılı internet sitesinde kaleme aldığı “Sağlıktaki yolsuzlukla mücadele niyeti yok!” başlıklı yazısında bir SGK Başmüfettişinin kendisine yazdığı son derece önemli bir mektubu paylaştı.

Söz konusu mektupta adının paylaşılmasını istemeyen Başmüfettiş, sağlık hizmetleri alanında iktidar yandaşlarının aslan payını alma çabasının yolsuzlukların artmasına neden olduğunu belirterek, “Sistem bizzat iktidar tarafından tam da bu nedenle denetlemez hâle getirildi. Bu alandaki yolsuzlukları denetlemek, soruşturmaları yapmakla görevli olan Sağlık Bakanlığı müfettişleri ve SGK müfettişleridir. Ne acıdır ki SGK’nın teftiş heyetinde sadece 3 eczacı müfettiş bulunmaktadır. Uzmanlık gerektiren bu soruşturmalar için her sene yapılan sınavlarda eczacı ve doktor müfettiş yardımcısı kadrosu da açılmakta ancak mevcut özlük hakları (Başmüfettiş maaşı 69 bin TL) nedeniyle bu kadrolar eczacı ve doktorlar tarafından tercih edilmemektedir. Kurumun fatura kontrol birimlerinde çalışan eczacı ve doktorlara verilen sağlık ek ödemesi müfettişlere ödenmediğinden müfettişler denetledikleri personelden daha düşük tutarda maaşlar almaktadır. Geçtiğimiz 3 yıl içerisinde heyetimizden 86 kişi istifa ve emeklilik yoluyla ayrılmışken, bu dönemde sınavla kadromuza alabildiğimiz müfettiş yardımcısı sayısı sadece 10 olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Kamu denetim sisteminin bilinçli ve sistemli bir biçimde çökertildiğini dile getiren Başmüfettiş, “Sağlık soruşturmalarının yapılması idare tarafından istenmemekte, yapılan soruşturmaların raporları sümen altı edilmekte, çok sayıda kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğu gerekçesiyle bu raporlar düzeltilmesi için müfettişlere iade edilmektedir. Sağlık soruşturması yaptığı için müfettişlerimiz hakkında soruşturma açılmaktadır. Özel hastanelerle kurumun imzaladığı sözleşme de yaptırım uygulanmasını imkânsız kılmaktadır. Soruşturma raporları hasbelkader idare tarafından onaylandığında ise bu defa mahkeme kararıyla kadük hale getirilmektedir. Bu olay münferit bir olay değil, bir sistem sorunudur. Olan bilgi asimetrisi içinde çocuklarını doktora emanet eden insanlarımıza olmaktadır. Sağlık hizmetlerinde yolsuzlukla mücadele hayatidir! Bu sistemle sağlık hizmetlerinde yolsuzlukla mücadele edilemeyeceği açıktır. İdarenin de böyle bir niyeti bulunmamaktadır.” dedi.

.